
Duymayan kalmamıştır sanırım. Yönetmen Semih Kaplanoğlu’nun “Yusuf Üçlemesi”nin son filmi Bal, Akademi ödüllerinde En İyi Yabancı Film kategorisinde yarışması için aday adayı olarak yollandı.
Akademi artık bildiğiniz Akademi değil. Son yıllarda Avrupa’da ki festivallerde ödülle dönen filmlere daha bir imtina gösteriyorlar. Bal filminin Altın Ayı ödülünü kazanmış olması, ulusal - uluslararası arenada eleştirmen ve seyirci bazında (Türkiye değil!) övgüler kazanmış olması Oscar ödülüne aç bünyelere umut ışığı veriyor.
Kaplanoğlu’nun “Bal” filmi tartışmasız üçlemenin en iyisi. Dinsel motif kullanımı konusunda ders niteliğinde metinleri ve göndermeleri, hikayenin kurgulanışı ve bunun olağanca sadelikle kamareya alınışı mükemmel titiz bir işçilikle birleşiyor. Akademi’nin yoğun entelektüel metinler içeren sinemaya bakışı malum. Fazlasıyla ağır gelebilir ama filmin en önemli kozu uluslararası bir film festivalinde büyük ödülle dönmüş olması. Bu ayrıntıyı herhalde atlamayacaklar en azından ilk dokuza bırakacaklardır filmi.
Bu yıl için aday adayı olarak gönderilen film sayısı şimdilik 26. Bunların arasında bizi ilgilendiren bir diğer film ise Sibel Kekilli’nin başrolünü oynadığı Die Femde (When We Leave) filmin Almanya tarafından törenlerde yarışması için seçilmiş olması. Türk asıllı yönetmen Feo Aladağ’ın yönettiği filmde, Sibel Kekilli’nin dışında, Derya Alabora, Settar Tanrıöğen ve Tamer Yiğit gibi Türk oyuncularda var. Almanya’da doğup yaşayan yeni kuşak Türk’lerin Alman kimliğiyle olan çatışmayı, kabullenişi ve gel-gitlerini kısmi bir başarıyla anlatan film Sibel Kekilli’ye Almanya’da düzenelenen film festivalinde En İyi Kadın ödülünü getirdi. Alman sineması sanırım bu yılı boş geçti ki, çokta başarılı olmayan yönetimi ve kurgusuyla bu filmi göndermiş olması şansını azaltıyor. Belli olmaz bakarsınız ilk beşe o gece Türkler damgasını vurmuş olabilir. Bekleyip göreceğiz ya nasip diyeceğiz...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSil