16 Mayıs 2009 Cumartesi

HISSS'li JENNIFER!!!



Usta yönetmen David Lynch'in senarist ve yönetmen kızı Jennifer Lynch imzasını taşıyan fantastik gerilim filmi 'HISSS' in ilk fragmanı yayınlandı. Fragmandan gördüğüm kadarıyla arıza bir film var karşımızda. Uzakdoğu efsanelerine dayalı bir kadın suretindeki bir yılanın hikayesini anlatıyor. Fragman rahatsız edici ama bir o kadar etkili ve merak uyandırıyor. Oyuncuları arasında hiç bir ünlünün olmadığı filmin gösterim tarihi henüz belli değil...

Fragmanı http://www.movieweb.com/video/VImmSurnMabips adresinden izlyebilirsiniz....

6 Mayıs 2009 Çarşamba

2 OYUNCU 2 PROJE



MEL GIBSON - THE EDGE OF DARKNESS
Uzun zamandır sesi soluğu çıkmayan Mel Gibson, setlerde. İlk olarak Martin Campbell (Golden Eye, Casino Royale, Vertical Limit gibi heyacan dozu yüksek filmlerin yönetmenidir kendisi)  önderliğinde çekilecek olan drama filmi "The Edge Of Darkness'da izleyeceğiz. Oyuncu kadrosunda ayrıca; Ray Winstone bulunuyor. Filmin senaryosu ise Oscar sahibi William Monahan'a ait. Kasım ayında vizyon yüzü görecek bu filmden hemen sonra; yönetmenliğini Richard Donner'ın yapacağı 'Sam And George' da izleme şansına sahip olacağız... 


MARION COTILLARD - NINE
Kaldırım serçesi Cotillard hız kesmiyor. Temmuzda 'Public Enemies' da izleyeceğimiz aktrisin yeni projesi 'Nine' bol yıldızlı bir romantik müzikal. Filmin yönetmen koltuğunda 'Chicago' ile bu alanda ki rüştünü ispatlayan Rob Marshall. Cotillard’ın dışında kadroda yok yok neredeyse; Daniel Day-Lewis, Penelope Cruz, Judi Dench, Nicole Kidman, Kate Hudson, Sophia Loren ve Stacey Ferguson (nam-ı diğer Fergie)... Filmin gösterim tarihi ise 29 Kasım olarak belirlenmiş. 

FİLM YAPIMCILARI


Sevdiğimiz, tekrar izlediğimiz, ve takdir ettiğimiz filmlere imza atan sadece yönetmen ve oyuncular değil elbette. İşin geri planında olan, her ne kadar bazıları yönetmen ve filmin önüne geçsede yatırdıkları milyon dolarlarla bizlere en iyi filmleri sunan yapımcılara bir göz gezdirelim dedik. Sevdiğim film yapımcıları ve en iyi işlerinden oluşan örnekleri...

ARNON MILCHAN
Neden seviyoruz: JFK, Pretty Woman, The War of the Roses, Once Upon a Time in America, Natural Born Killers, Heat, L.A. Confidental, Fight Club....

BRIAN GRAZER
Neden seviyoruz: Backdraft, Far and Away, Apollo 13, Ransom, Liar Liar, Cinderella Man, Inside Man, The Da Vinci Code, American Gangster, Changeling, Angels&Demons....

J.J. ABRAMS
Neden seviyoruz: Lost, Fringe, Star Trek, Cloverfield, Alias, Forover Young...

KATHLEEN KENNEDY&STEVEN SPIELBERG
Neden seviyoruz: E.T, Poltergeist, Indiana Jones serisi, The Goonies, The Color Purple, Back to the Futere serisi, Empire of the Sun, Arachnophobia, Cape Fear, Jurassic Park serisi, Artificial Intelligence, Munich...

JERRY BRUCKHEIMER
Neden seviyoruz: American Jigolo, Cat People, Flashdance, Top Gun, Bad Boys serisi, Dangerous Minds, The Rock, Con Air, Enemy of the State, Black Hawk Down, Pirates of Caribbean serisi...

JOEL SILVER
Neden seviyoruz: Leathal Weapon serisi, Die Hard serisi, Predator, Matrix serisi, Swordfish, Kiss Kiss Bang, V for Vendetta...

IRWIN WINKLER
Neden seviyoruz: Rocky serisi, Raging Bull, Goodfellas...

N'ayır N'olamaz!!


Güzel yurdumuzda belli zamanlarda heyacan yaratan film projeleri haberleri yapılırdı ve sadece haber olduklarıyla kalırlar ve hiç biri hayata geçmezdi nedense. Atatürk filmi, Kurtuluş Savaşı filmi, İstanbul'un fethi, Dumplupınar filmi gibi nice proje belli aralıklarla ha çekildi ha çekilecek, yok para bulamadık, yok uygun senaryo olmadı, yok bakanlık destek çıkmadı gibi bir bahenelerle rafa kaldırılır bir sonraki heyacan verici bir habere kadar sandıkta bekletilirdi. Şimdi yeni buna benzer bir haber var önümüzde. www. haberturk.com'un kültür sanat sayfasında yayınlanan habere göre 'başarılı' yapımcı Faruk Aksoy; İstanbul'un fethini anlatacak bir filmin hazırlıklarına başlamış. Tarihi filmler çekmek zor filmlerdir. Objektif olanla kurgu olanı iyi harmanlamazsan ortaya ucube bir yapım çıkma olasılığı çok yüksektir. Sinema tarihi de bu tarz ucube tarihi filmlerle doludur. Kaldı ki bu işe soyunan Türkiye'nin Jerry Bruckheimmer'i olarak kabul gören Faruk Aksoy olması ucube bir şeyle karşı karşıya kaldığımızın ilk elden kanıtı gibi. Daha önce yapımcılığını üstlendiği filmelere bakmak (Recep İvedik 1-2, Yeşil Işık, Büyü, Güle Güle-Hepsi ne muhteşem filmlerdi dimi ama) bunları söylemek için yeterli sanırım. Zat-ı muhterem haberde de anlatıldığı üzere anlatım dili ile, oyuncu kadrosu ve müziği ile tarihe ışık tutacak bir çalışma içine girişmiş. Üstüne çekim mekanları seçiliyormuş ve kostümler hazırlanıyormuş. Bunun içinde senaryo çalısmalarına uzman tarihçilerden destek alındığı söylenmiş. Bu filmin sonu ne mi olacak? Fatih Sultan, İstanbu'lu fethedecek ama Faruk Aksoy bir daha ayakta kalabilecekmi bunu merakla beklemekteyim.

Criterion'dan Akademi'ye cevap!!!


Klasik ve başyapıt düzeyindeki filmleri yeniden düzenleyerek piyasaya süren Criterion, tarihinde ilk kez yeni bir filmi koleksiyonuna kattı. "The Cruious Case of Benjamin Button. Oscar'larda sadece teknik dallarda ödüllendirilen filmi erken bir başyapıt kabul ederek koleksiyonuna katması, Oscar Akademi'sine ince bir mesaj olarak algılayabiliriz.